Fakültemiz Temel İslam Bilimleri Bölümü Kelam Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fethi Kerim Kazanç, Karabük Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından 01-03 Kasım 2024 tarihinde Karabük’te düzenlenen “Uluslararası Kâdî Abdülcebbâr Sempozyumu”na, “Kâdî Abdülcebbâr’ın Kelâm Kozmolojisinde Nedensellik Meselesinin Tahlili” başlıklı bir bildiri ile çevrimiçi olarak katılmıştır. Bildiri metninin içeriminde Kâdî Abdülcebbâr’ın İslâm kelâmında son dönem Mutezilesi’nin en meşhur ve en üretken kelamcısı olma onuruna eriştiği ve Basra Mu‘tezile ekolü içerisinde önemli bir yere sahip bir düşünür olduğu dile getirilmiştir. Abdülcebbâr’ın, Antik Yunan filozofları Leukippos, Demokritos ve Epiküros’un materyalist eğilimli atomculuk öğretisini eleştirdiği ve nihaî manada her şeyin varlık nedeninin mutlak kâdir ve fâil-i muhtâr olan Allah olduğunu savunduğu belirtilmiştir. İslâm filozoflarının düşünce sisteminde evrenin, Allah’ın bilgisi sebebiyle sudur yoluyla zorunlulukla varlığa gelişinin, Allah’ın fâil-i muhtâr oluşunu vurgulayan Kâdî’nin anlayışıyla uyuşmadığı belirtilmiştir. Kâdî’nin, dış doğal dünyada tevellüd (doğma) nazariyesini ve etkileşimi kabul etmekle, sebep ile sonuç arasındaki zorunlu ve sabit bir bağın nesnel gerçekliğini reddeden Eş‘arîler’den ayrıldığına dikkat çekilmiştir. Bu arada Abdülcebbâr’ın tabiatçılık öğretisini savunan Nazzâm, Câhız, Muammer b. Abbâd ve Ka‘bî gibi diğer Mutezilî fikrî yandaşlarından ayrıldığı noktaların da söz konusu olduğu üzerinde de durulmuştur. Abdülcebbâr’ın, kozmoloji problemini dakîku’l-kelamın meseleleri arasında gördüğü ve daha çok cevher-i ferd (atom) bağlamında tartıştığı olgusuna dikkat çekilmiştir. Bu bağlamda Abdülcebbâr’ın evreni; evrenin yapısını, evreni oluşturan cevher-araz gibi unsurları, evrende görülen değişim ve dönüşümleri ve buna bağlı olarak nedensellik, zaman-mekân-boşluk gibi konuları ele aldığı dile getirilmiştir. Abdülcebbâr’ın, nedensellik kuramını, Allah-evren-insan ilişkisi üzerinden tasarımladığı ve dış doğal dünyada kısmî bir süreklilik ve nedenselliğin geçerli ve egemen olduğu tezini ısrarla savunarak bunun temel dinamiklerini ortaya koyduğu hususuna vurguda bulunulmuştur. Kâdî Abdülcebbâr’ın atomculuğu ve âlem anlayışına oturtulan nedensellik doktrini; cevher araz, cisim, yakınlık, birleşme, tabiat, tevlîd (etki ve sonuç üretme), itimâd (dayanma gücü/doğal eğilim), bitimlilik (fenâ), süreklilik (bekâ), doğal yasalar, âdet, mucize gibi kimi kavramlar ışığında açımlanarak ortaya konmuştur. Kâdî Abdülcebbâr’ın, kendi fikrî yandaşları olan ve dış doğal dünyada zorunlu nedensellik fikrini savunan Mu‘tezilî tabiatçı kelamcıların kullandığı nesnelerde sabit ve değişmez tabiat (yerleşik tabiî nitelik) kavramı yerine, kendi kelamî düşünce sisteminin iç tutarlılığı için uygun bulduğu itimâd kavramını kullanmayı tercih ettiği dile getirilmiştir. Abdülcebbâr’ın kelâmî düşünce siteminde dış doğal dünyada nesneler arasında meydana gelen itme, çekme, basınç, direnç, yükselme, düşme, yerçekimi, ağırlık-hafiflik gibi bazı fiziksel olayları izah etmek için kullanılan itimâd kavramının bir cismin başka bir cisim üzerinde etki doğurabileceğini (tevlîd) ifade ettiği gerçeği ortaya konmuştur. Abdülcebbâr’ın bilim, fizik ve felsefeye dair konulara ışık tutan ılımlı ve mutedil bir nedensellik anlayışa sahip olduğu ve bu yönüyle günümüzde nesneler ve olgular arasında zorunlu nedensellik bağını kabul etmekle bilim yapma faaliyeti ve bilimsel bilgi elde etme çabalarına katkı sağladığının altı önemle çizilmiştir.